Gözlerin gelir aklıma,
gözlerimin içine,
gözlerinin içinden,
baktığın o anlar,
sessizce, kendiliğinden…
Belki bir yerde otururken,
ya da otobüs durağında beklerken,
etrafım insanlarla doluyken…
Soğuk kış günlerinde rüzgâr,
gözlerimin içine,
gözlerinin içinden,
baktığın o anlar,
sessizce, kendiliğinden…
Belki bir yerde otururken,
ya da otobüs durağında beklerken,
etrafım insanlarla doluyken…
Soğuk kış günlerinde rüzgâr,
bütün şiddetiyle,
şakaklarımda soğukluğunu
hissettirdiğinde,
belki yolda hızlı hızlı yürürken
yanımdan geçen bir kadının
eşarbındaki kırmızı çiçekte,
belki simit satan çocukların
dudaklarından
dökülen bir sözcükte,
belki de bulmaca çözen bir yabancının,
elindeki tükenen kalemi tutuşunda…
Yahut araba kullanırken,
radyoda çalan bir şarkının,
son dörtlüğünün ilk mısrasında,
merdivenlerden çıkarken
attığım her adımda,
ya da okuduğum herhangi bir kitabın
bütün satırlarında…
En ıssız vakitlerde,
sabah gözümü açtığımda mesela,
ya da gece olup da
başımı yastığa koyduğumda,
birden gözümde belirir,
aklımdan hiç çıkmayan
güzel gözlerin ve sen…
şakaklarımda soğukluğunu
hissettirdiğinde,
belki yolda hızlı hızlı yürürken
yanımdan geçen bir kadının
eşarbındaki kırmızı çiçekte,
belki simit satan çocukların
dudaklarından
dökülen bir sözcükte,
belki de bulmaca çözen bir yabancının,
elindeki tükenen kalemi tutuşunda…
Yahut araba kullanırken,
radyoda çalan bir şarkının,
son dörtlüğünün ilk mısrasında,
merdivenlerden çıkarken
attığım her adımda,
ya da okuduğum herhangi bir kitabın
bütün satırlarında…
En ıssız vakitlerde,
sabah gözümü açtığımda mesela,
ya da gece olup da
başımı yastığa koyduğumda,
birden gözümde belirir,
aklımdan hiç çıkmayan
güzel gözlerin ve sen…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder