Babası öldüğünde insanın, gören gözleri görmez olur, bilir
misiniz?
Duyan kulakları duymaz, konuşan dili konuşamaz olur, lâl
kesilir. Ümitle kapıda olur aklı fikri, geleceğini umar, her kapı çalışında… Olmayacağını
bilir ama yine de umut eder, bakar sessizce…
Bilmediği bir şey olduğunda, tereddüt ettiğinde veya aklına
takılan herhangi bir mevzuda “Babama bir sorsam, fikrini alsam” diye telefonu eline
alıp, o an artık soramayacağını anladığında hissedilen o garip duygu sarınca
ruhunu, yalnız değilse gözleri dolmaz belki ama gönlünden süzülen gözyaşları
dökülür, kalbinin üzerine, kalakalır öylece…
Dostlarıyla, arkadaşlarıyla, akrabalarla onun hatıraları
hakkında konuşurken sanki yanı başlarındaymış, onları dinliyormuş hatta eksik
kalan, unutulan bazı şeyleri söyleyiverecekmiş gibi hisseder insan. Hele bazen
de tanımadığı insanlarla tanışıp konuşurken o tanımadıklarının babasını
tanıdıklarını öğrendiğinde daha da büyür içindeki özlem... Ona dair her sözde,
her kelimede hatta söyleyenlerin gözlerinde onu görmeyi hayal eder, ne kadar
beyhude de olsa…
Ara sıra eski fotoğraflara bakarken, o zamanlarda neler
hissettiğini, gülüyorsa neden güldüğünü, yüzü biraz solgunsa neden öyle
olduğunu anlamaya çalışırsa da soracağı kimse de yoktur ki… Sonra kızar belki kendine,
neden bunları sormak sağken aklıma gelmedi, neden daha fazla fotoğrafımız yok diye…
Belki İstanbul’a gider de orada aklına gelir neden babamla bu şehre gitmedik de
Eyüp’te öğleyi, Sultan Ahmet’te akşamı kılmadık diye geçirir içinden…
İnsan, babası öldüğünde ona dair unuttuğu zannettiği ne
varsa hepsini hatırlar, gözünün önünden film şeridi gibi geçer her şey, birkaç
saniye içinde bir ömür…
İnsan, annesi öldüğünde öksüz olur, babası öldüğünde de
yetim, kaç yaşında olursa olsun… Mezarını her ziyaret edişinde ise bir nebze
teselli duyar, yanı başındaki mezarda yatan anneme kavuştu diye…
Bugün tam bir yıl oldu, babam aramızdan ayrılalı... Ben hâlâ
kafama bir şey takıldığında babama sorarım diye düşünmeyi bırakmadım. İçimden
hep bunu söylüyorum, dilimle söyleyemesem de… Ölüm, Allah’ın emri, ne kadar üzülsek
de rıza göstermekten, dayanmaktan ve dua etmekten gayrısı yok. Allah’tan
dilerim ki dünyalarını değiştiren hem annemin hem babamın hem de bütün Müslümanların
mekânları cennet olsun. İki cihan serverine komşu olsunlar… (18 Mart 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder