Öğretmenler, devletimizin en ücra
yerleşim yerlerindeki kolu gibidir aynı zamanda. Kimsenin gitmek istemediği, hiçbir
devlet kurumunun olmadığı yerde bile bir okul vardır ve orada tek başlarına da
olsalar görevlerini yaparlar. Her meslek grubunda iyiler ve iyi olmayanlar
olabilse de kötü misaller hiçbir zaman misal olarak değerlendirilmemelidir.
Zannediyorum
ki bu yılki 24 Kasım Öğretmenler Günü de ne yazık ki diğer kutlanan pek çok gün
gibi hamaset içeren söylemlerle geçecek ve söylenen sözler ertesi gün unutulup
gidecek. Gün geçtikçe pek çok şeyin değersizleştirildiği, sıradanlaştırıldığı
bir çağda yaşamak düşünen insanlar için o kadar zor ki!.. Yalnız okumayı-yazmayı
ve bazı bilgileri öğretmezler öğretmenler, düşünmeyi de öğretirlerdi eskiden.
Galiba
ilkokul dördüncü sınıfa giderken bir şiir yazmıştım, Öğretmenler Günü için.
Bizim ilçemiz küçük olunca ve başka da kimse şiir yazmayınca benim yazdığım o şiir
okunmuştu törende. O şiiri bana okuma-yazma da dâhil olmak üzere birçok şeyi
öğreten rahmetli babam için yazmıştım. Bunu ne o biliyordu ne de ondan bir
başkası… Nedense onun için yazdığımı söylemek geldi içimden. Şiirin başlığı bu
yazının başlığıyla aynıydı.
Bu yıl
babamın Öğretmenler Gününü kutlayamayacağım. O dünyasını değiştireli sekiz ay
oldu. İnşallah annemle birlikte mekânları cennet olur. Rahmetli Babamı ve aramızdan
ayrılan bütün öğretmenleri hayırla yâd eder, babamın öğretmen arkadaşlarının,
tahsil hayatımdaki bütün öğretmenlerimin, öğretmenlik mesleğini icra eden
kıymetli arkadaşlarımın ve bütün öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Gününü
kutlarım.
Selam ve saygılarımı sunarım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder